AZİZ BEY HADİSESİ

 Trajedi dalgalarının yegâne kazazedesi: bir “Aziz Bey Hadisesi”


Ayfer Tunç’un kaleminden çıkmış; okuyucuyu kurgu dünyasında bir hayli sarıp sarmalayan, karakteri Aziz Bey’in hayatını tüm girdisi çıktısıyla apaçık gözler önüne seren vurucu bir roman “Aziz Bey Hadisesi”. Bu seksen sekiz sayfalık ömür hepimizin ömrü bir nevi. Hepimizin acıları, içinde çırpındığımız zorlukları ve bizi sadece okurken bile büyük tesir altında bırakan bazı talihsiz olaylar dizisi.

Aziz Bey, öykümüzün başkahramanı, okuyucuya öncelikli olarak ailevi sorunlarıyla tanıtılan bir gençtir. Öykü gelecekte yaşanacak ve kitabın dramatik sonunu oluşturacak bir olayla -Aziz Bey’in hayatına inecek olan o son darbe-  başlar. Okur, yazarın geçmişe dönüş tekniğiyle zenginleştirdiği hikayenin trajik sonuna adım adım yaklaşırken uzun soluklu bir maceranın seyircisi olur. Ayfer Tunç bu öyküsünde diğer romanlarından farklı olarak daha anlaşılır ve yalın bir dil kullanır. Aziz Bey’in hayat hikayesinde post-modernist (kimi görüşlerce “karnavalesk”) ögelere rastlanmaz. Betimlemeler, karakterler ve ruhsal durumları arasındaki sağlam ilintiler sayesinde bu hayat öyküsü bir romana evrilir. Kitapta yer yer tamburî Aziz Bey’in ağzından şarkı sözlerine de yer verilerek hikayenin kahramanımızla bağdaşıklığı pekiştirilir. 

Olaylar başkahramanımız Aziz Bey ekseni etrafında gelişir, yan karakterler Aziz Bey’in karakter gelişimi seyrini ve dramatik olayları tamamlayıcı unsurlar olarak olay örgüsüne dahil olur. Kitap okuyucuya ilahi bakış açısıyla sunulmuştur ve kitapta kahramanların -özellikle de Aziz Bey’in- psikolojik tahlillerine sıkça yer verilir. 

Hikayenin başında kurulan ailevi sorunlar meselesi, olaylar ilerledikçe çoğu kilidin anahtarı olarak biçimlenmeye başlar. Aziz Bey’in yaşadığı ve yaşattığı üzücü olayların kaynağı; öykünün sonuna doğru, kahramanımızın hayatının en temel köşelerine dayandırılır. Kahramanımız bu çerçevede küçük çaplı bir aydınlanma yaşasa dahi bu mutsuzluklar silsilesini bitirecek farkındalığa ulaşamaz ve hayatının en büyük dönüm noktalarının birinden sıyrılmak için çok geç kaldığını fark etmesi bir hayli zamanını alır.

Aziz Bey’in olduğu kişiden memnuniyetsizlik duyduğunu fark ettiği bölümde kitapta en temel olayların kahramanı olarak gösterilen baba figürüne ayrıca değinilir. Aziz Bey’in için için nefret beslediği babasına, Aziz Bey’in hayatındaki tüm dengeleri altüst eden bir kişi imajı çizilmiştir. Aziz Bey yaş aldıkça; babasının, bir zamanlar düşünmeye bile tahammül edemediği hareketlerinin, kişiliğinin birer kopyasını sergilemeye başlar adeta. Hikaye, babasına başkaldıran ve kendini karşılıksız aşkın tuzağına düşmüş halde bulan bir gencin öfkesiyle başlayıp ömrünü pişmanlıklarla, üç günlük şöhretlerle doldurmuş, yalnız ve yaslı bir adamın mahzunluğuyla sona erer.



Ece Aslan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İÇ ÇÖZÜMLEME

h(üzün)tü

İZAFİYET