KORKUYU BEKLERKEN
en önemlisi de şuydu: varlığımı sürdürecektim Köpeklerle onlardan habersiz çatışan, fikir ayrılıkları yaşayan, kendi fikirlerinin de ayrılıklarını yaşayan, bir zaman sonra sadece yaşayan, ismini bile bilmediğimiz yalnız bir adam. Onu korkuyu beklerken tanıdık. Paranoyanın sözcüklere dökülmesinin etkileyici örneklerinden biri: Korkuyu Beklerken. Oğuz Atay’ın, havasını her satırında hissettirdiği, okuyucuyu içinde bir yerlerde bir şeyler duyması için âdeta kalemiyle dürtüklediği sarsıcı bir hikaye. Hikayemizin başkahramanı, anlaşılmaz bir dille kaleme alınmış yabancı bir mektubun eline ulaşmasıyla, bildiği ve bilmediği her şeyden şüphe etmeye başlar. Daha önce hiç duymadığı bir gizli mezhebin sessiz tehditi, çok saçma oluşunun yanında varlığıyla kahramanımızın hayatının merkezine yerleşir. Bir yandan hayatının hiçbir tarafına tamamen aidiyet besleyemeyen ve günlük hayatının tekdüzeliğiyle boğuşan kahramanımız diğer yandan hiçbir kelimesini anlamadığı üç cümlenin esiri olmuştu...